Bu konuyla ilgili pek çoğumuzun bilmediği de bir gerçek var: Atatürk, Avustralya’da büyük bir saygıyla anılıyor.
Öyle bir saygı ki Dünya’da Atatürk’ün adını taşıyan tek yer, Avustralya’da yer alan bu kanal.
Bu saygının temeli Çanakkale Savaşı’na dayanır.
Avustralya ve Yeni Zelanda, o zamana kadar İngiliz sömürgeleri olarak savaşlara İngiliz ordusu saflarında katılmışlardı. Ancak Çanakkale’de, kendi adlarını taşıyan Anzak birliğiyle (Avustralya ve Yeni Zelanda Kolordusu), tarihte ilk defa bağımsız bir şekilde savaştılar.
25 Nisan 1915 sabahı, Arıburnu’na ayak basan Anzaklar, karşılarında Mustafa Kemal’i buldular. İşte o gün, sadece bir düşman komutanı değil; bir askerî deha olan Atatürk’ü tanıdılar. Çatışmaların şiddeti ve insanüstü çaba, Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerinin zihnine kazındı ve Atatürk, onların gözünde bir kahraman hâline geldi.
Çanakkale Savaşı’nın ardından Avustralya ve Yeni Zelanda’da Atatürk’ün adı, bir lider olarak yüceltildi.
Onun cesareti, stratejik zekâsı ve insanlık sevgisi Anzaklar arasında hayranlığa dönüştü. Her yıl 25 Nisan, Avustralya ve Yeni Zelanda’da “Anzak Günü” olarak anılıyor ve bu gün, savaşta hayatını kaybeden askerler anısına kutlanıyor.
Bu miras ise sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın ortak bir mirası. O, sadece kendi halkının değil; aynı zamanda dünya barışı ve özgürlüğü için mücadele eden herkesin kalbinde ölümsüzleşti.
Atatürk Anıtı’nın Kanberra’daki görkemli açılışından sonra Türk ve Avustralya halkları arasındaki dostluk ve saygı bağları daha da güçlendi.
Anıt, iki ülke arasındaki derin tarihi bağları simgeliyordu. Aynı zamanda, Anzak Koyu’nun resmî olarak “Anzak Koyu” olarak adlandırılması ve Batı Avustralya’daki Albany Limanı’na “Atatürk Kanalı” adının verilmesi de Türk ve Avustralya halkları arasındaki anlayış ve iş birliğinin bir göstergesi oldu.
Bu adımlar, tarihsel bir köprü kurarak geçmişte yaşanan acıları ve mücadeleleri hatırlatan ancak aynı zamanda geleceğe umutla bakmayı sağlayan önemli adımlardı.
25 Nisan 1985’te Anzak çıkartmasının 70. yıl dönümünde Türk ve Avustralya halkları, ortak bir geleceği paylaşmanın gururunu yaşadılar.
Atatürk’ün şu sözleri, her iki ülkenin halkları arasındaki dostluğun ve saygının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı:
“Düşmana karşı koymak için topraklarını terk eden kahramanlar! Burada dinlenmektesiniz ve dostlarınızın kollarında huzur içindesiniz. Sizler, evlatlarınızı Türkiye’nin bağrına bırakarak onları emniyet ve güvenlik içinde hissetmelerini sağladınız. Sizler burada kalsanız bile, sizin için toprağın en güzel parçası yeterlidir. O, sizi kucaklamıştır ve sonsuza dek size sadık bir anı olacaktır.”
Bugün, Atatürk Anıtı ve Atatürk Kanalı, Türk-Avustralya ilişkilerinde bir dönüm noktası olarak görülürken her iki ülkenin halkları arasındaki kardeşlik bağlarını güçlendirmeye de devam ediyor.
Atatürk ile ilgili daha fazla bilgi edinmek için okuyabileceğiniz diğer içeriklerimiz:
